Haber

2. Dünya Savaşı sonrası toparlanmayı simgeleyen ‘Avrupa Günü’: ‘Anlamı ve önemi gereğince kutlanmıyor’

Dünyanın birçok ülkesi için 9 Mayıs, 2. Dünya Savaşıyaralarını sarmak ve İngiltere, Fransa, Sovyetler Birliği, ABDVe Çin Cumhuriyetioluşan Müttefik Kuvvetler‘ile ilgili Nazi Almanyası karşısında kazandığı zaferi kutlamak için değerli bir yer taşır. Her yıl 9 Mayıs, Sovyetler Birliği’nin Nazi Almanyası’nın kayıtsız şartsız teslim olduğunu açıklamasının ardından birçok ülke tarafından coşkuyla kutlanıyor.

AvrupaBugün içinde, ‘ Avrupa Günü’ tarihte bir yer olarak. 2. Dünya Savaşı’nın yaralarını sarmakta güçlük çeken Avrupa ülkeleri, bir daha yıkıcı bir savaşın yaşanmamasını ve umarız ekonomik çıkarlarınızbir yerde toplanmak gelişmehızlandırmayı hedefliyor Avrupa Birliği9 Mayıs’ta ‘of’un temelleri atılıyor attı . Dünya Savaşı’nın bunalımından çıkmak için en değerli umut faktörlerinden biri olarak kabul edilen bugün, savaşın tam 5. yılında. 1950Kıtanın önde gelen iki ülkesi Almanya ve Fransaile ilgili, Avrupa Kömür ve Çelik Topluluğu unsurlarını ortaya koyarak Avrupa’nın bağımsız ve barışçıl bir şekilde ortaya çıkmasını amaçlamıştır. Fakat 2023Geçen yıl bu günü kutlayan Avrupa’da ortalama yüzde 11.5kadar şişirmetehdit ve enerji krizi oluyor. Sonuç olarak, artan sayıda Genel grevkararlar ve protestolar, Avrupa’da hükümetlerbaşı dertte

Son olarak İkinci Dünya Savaşı sonrası büyük enflasyon çılgınlığına dönerek rekorlar kıran Avrupa’da 9 Mayıs’ın nasıl kutlandığı ve kıtanın mevcut durumu ele alındı. Maltepe Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Uluslararası Tahviller Anabilim Dalı öğretim üyesi Prof. Dr. Hasan ÜnalSputnik’e söyledi.

‘Avrupa Günü anlam ve önemine uygun kutlanmıyor’

Ünal, Avrupa Günü’nün 2. Dünya Savaşı’nın bittiği günkü şartlara ve o dönemde insanların kafasında oluşan ideallere göre kutlandığını söylemenin artık Avrupa için mümkün olmadığını vurguladı. “Öncelikle Avrupa Birliği ülkeleri dar bir bakış açısıyla Avrupa Günü’nü kendi günleriymiş gibi, Avrupa Birliği ile ilgiliymiş gibi kutlamaya çalışıyorlar. İkincisi, Ukrayna’da başlayan savaş ve öncesindeki gelişmeler, Ukrayna’da neo-Nazizmin yeniden canlanması, Batılı ülkeler daha önce yayınlarında ve gazetelerinde Ukrayna’daki neo-Nazizm oluşumlarından bahsetse de, sonrasında Rusya’yı zayıflattı. Kendilerine yakıştığı için bu tür oluşumlara özen göstermeleri, İkinci Dünya Savaşı’nı sona erdiren Avrupa Günü olarak adlandırılan günün anlam ve önemine uygun olarak kutlanmadığını göstermektedir.”terimleri kullandı.

‘Son 1-1,5 yılda deyim yerindeyse tüm Avrupa kendini kaybetti’

Ünal, Zelenskiy’nin 9 Mayıs Zafer Bayramı’nı iptal edip bunun yerine Avrupa Günü’nü Ukrayna’nın resmi tatili yapmasına da değindi. “Son 1-1,5 yılda sadece Zelensky değil, tabiri caizse tüm Avrupa kendini kaybetti. Çünkü Zelensky’nin bu kararı; Bunu Rusya’nın Ukrayna operasyonu ve Avrupa’nın Rusya’ya yönelik aldığı yaptırım kararları ile birlikte değerlendirmeliyiz. Ekonomik ve askeri yaptırımları anlıyoruz diyelim ama mesela Rus edebiyatının yasaklanması, Rus sanatçı ve sporcularının, Rus halkının gösterilerinin yasaklanması, uzaya çıkan ilk Rus kozmonotunun isminin yasaklanması, kutlamalardan çıkarılması ve Rus sanılması gibi. dünyaya mal olan müzisyenler kültürel bir ambargoda adeta yok oldular. Yan yana koyduğumuzda Zelensky’nin bu kararı alması da bunların devamı niteliğinde” dedi.dedi ve devam etti:

‘Rusya ve Rusya’ya karşı bir tür ırkçılığın doğmasına da zemin hazırlıyor’

“9 Mayıs, Avrupa’da savaşın sona erdiği gündür. O gün aslında Nazizmin yenildiği gündür ve Nazizmin yenilmesinde en büyük katkıyı Sovyetler Birliği yapmıştır. Yeni bir tarih yazmaya çalışıyorlar. Hakikatin her zaman ortaya çıkma ve kendini ifşa etme gibi bir huyu vardır. Gerçekler yok edilemez ve halının altına süpürülemez. Eski bir Sovyet halkı olan Ukrayna bunu reddediyor ve bu inkarın bugüne nasıl bir katkısı olduğunu anlamıyorum. Zelenskiy olsam tam tersine bugünün anlam ve önemine sahip çıkardım. Bunu yaparak ‘keşke Nazizm’i yenmeseydik’ havasının oluşmasına katkıda bulunuyorlar. Bu, büyük ölçüde ABD ve Batı’nın politikaları tarafından yönlendirilmektedir. Doğu Avrupa ülkeleri bu konuda hiç de saf değiller. Nazizmin daha önce yenilgiye uğratılması, onu anmak amacıyla yapılan eserlerin yıkılması, yakın tarih yokmuş gibi davranılarak saygısızca davranılması; Ne yazık ki, Polonya’daki tüm Baltık cumhuriyetlerinde durum bu. Bu tamamen garip bir durum yaratmakta ve hatta tüm bu ülkelerde Rusya’da ve Rusya’da tam tersi bir ırkçılığın oluşmasına zemin hazırlamaktadır. Örneğin Ukrayna’nın önde gelen isimlerinden birinin ‘Rusları her yerde öldüreceğiz’ açıklamalarına Batı dünyasının ve çevrelerinin kayda değer bir tepki vermemesi üzerinde düşünülmesi gereken bir durumdur.

derincehaber.com.tr

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu